🌲 Doğayı Sev, Hayal Et, Paylaşmayı Unutma! 🌟
Bir varmış, bir yokmuş...
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak mı uzak bir köyde annesiyle birlikte yaşayan iyi kalpli bir çocuk varmış. Saçları dökülmeden önce değil, çünkü onun zaten hiç saçı yokmuş. Evet, bu bizim sevilen kahramanımız Keloğlan’mış.
Keloğlan, annesiyle birlikte küçük ama sevgi dolu bir evde yaşarmış. Her sabah güneş doğduğunda, annesi ona bir tas tarhana çorbası içirir, sonra da ona derin derin bakarak şöyle dermiş:
— Oğlum, insanın yüreği güzelse, dünyanın en uzak ormanına bile sevgi götürür.
Bir gün Keloğlan, annesinin sözlerini düşünürken eline eski bir harita geçmiş. Bu harita, köyün hemen dışındaki dağların ardında gizemli bir Renkli Orman olduğunu gösteriyormuş. Orası öyle sıradan bir orman değilmiş. Ağaçlar mavi, kuşlar pembe, çiçekler altın sarısıymış. Ama bu ormanı sadece iyi kalpli çocuklar görebilirmiş...
“Ben neden görmeyeyim ki?” demiş kendi kendine Keloğlan. Haritayı annesine göstermiş.
Annesi gülümseyerek:
— Gidersen unutma, orman sana ne verir, sen de ona bir şey ver, olur mu oğlum?
Keloğlan bunu tam anlamamış ama annesini üzmemek için başını sallamış. Azığını almış, yanına su şişesini koymuş ve düşmüş yola.
🌄 Dağları Aşıp Gökkuşağına Varan Yol
Keloğlan yol boyunca hayvanlara selam vermiş, bir sincaba ceviz, bir karıncaya ekmek kırıntısı vermiş.
Derken gökyüzü yavaş yavaş renklenmiş. Gökyüzünden sanki bir gökkuşağı inmiş gibi olmuş. Gözlerini ovuşturmuş ve işte o an… karşısında Renkli Orman açılmış!
Ağaçların yaprakları sanki ressam fırçasından çıkmış gibi rengarenkmiş. Her adım attığında çiçekler eğiliyor, kuşlar melodik bir şarkı söylüyormuş.
Ama ormanın tam ortasında bir tabela varmış. Üzerinde şöyle yazıyormuş:
🪧 “Bu ormanda sadece kalbinden verdiğin kadar kalabilirsin.”
🦊 Tilki Tilin ve Kaplumbağa Kıpır
Ormanda ilerlerken iki hayvanla karşılaşmış:
Tilki Tilin, şakacı ve çok konuşkan bir tilkiymiş.
Kaplumbağa Kıpır ise sakin, sessiz ama çok bilgiliymiş.
Tilki, Keloğlan’ı görünce hemen sormuş:
— Kafanda hiç saç yok ama kalbinde umut var mı çocuk?
Keloğlan gülümsemiş:
— Saçım yok ama sevgi dolu bir kalbim var.
Kaplumbağa başını hafifçe eğmiş:
— Bu orman sadece iyiliği tanır. Eğer vermeyi bilirsen, sonsuz renklerini sana açar.
Keloğlan biraz düşünmüş: “Ne verebilirim ki ben bu ormana?”
Tilki cevap vermiş:
— Bir tebessüm. Bir teşekkür. Bir paylaşım...
🌳 Paylaşmanın Gücü
Ormanın içinde ilerlerken Keloğlan yorgun düşmüş. Elindeki son ekmeği çıkarıp yemek üzereymiş ki, karşısına minik bir kuş çıkmış. Kanadı kırıkmış ve açlıktan halsizmiş.
Keloğlan, tereddüt etmeden ekmeğini ikiye bölmüş ve kuşa vermiş.
O anda gökyüzü birden daha da renklenmiş. Kuşun kanadı parlamış ve iyileşmiş.
Kuş, tatlı sesiyle şöyle demiş:
— Sen verdikçe, orman sana kendini açacak. Unutma: paylaşmak büyümektir.
🧚♀️ Ormanın Sırrı Açılıyor
Tam bu sırada ağaçların arasından altın gibi parlayan bir ışık çıkmış. Işık yavaş yavaş şekillenmiş ve ortaya Orman Perisi çıkmış.
— Hoş geldin Keloğlan. Sen kalbinle geldin, ormana can verdin.
Şimdi bir dilek hakkın var. Ne dilersin?
Keloğlan hiç düşünmeden:
— Anneme sağlıklı, uzun bir ömür diliyorum. Hep gülsün.
Peri duygulanmış.
— İşte gerçek renk bu. Sevgi! Sen artık Renkli Orman’ın dostusun.
Ve peri, Keloğlan’ın cebine küçük bir tomurcuk bırakmış.
— Bu tomurcuğu annenin bahçesine dik. Her ilkbaharda onun gülüşü gibi çiçek açacak.
🌟 Masalın Sonu ve Mesajı
Keloğlan köyüne döndüğünde annesine her şeyi anlatmış. Beraber tomurcuğu dikmişler. O çiçek her ilkbaharda açmış ve annesi her baharda o çiçeğe bakarak şöyle dermiş:
— Senin kalbin bu çiçek kadar güzel oğlum.
🎈 Ve Keloğlan bir şeyi daha öğrenmiş:
Bir çocuk, kalbinden verdikçe, dünyayı rengarenk yapabilir.
📌 Bu Masaldan Ne Öğrendik?
- Paylaşmak, insanı zenginleştirir.
- İyilik, görünmeyeni bile görünür kılar.
- Sevgi, en büyülü ormandır.
Yorumlar
Yorum Gönder