Eğitici Hikâye | 4-6 Yaş |
Bölüm 1: Milo ve Unutkan Sabahlar
Gökkuşağı Ormanı’nda, gül ağacının dibine gizlenmiş yumuşak bir yuva vardı. Bu yuvada, minik, kıpır kıpır bir tavşan yaşardı. Adı Milo’ydu. Kabarık kuyruğu pamuk gibi, kulakları kocamandı ama... bir sorunu vardı: Sorumluluklarını hep ama hep unutuyordu!
Her sabah saat çiçeği açtığında, Milo uyanır ama yatağını toplamadan dışarı kaçardı. Dişlerini fırçalamayı unutur, annesinin “Oyuncaklarını yerine koy!” sözünü “Sonra yaparım!” diye ertelerdi. Oyuncaklar evi sarar, eşyalar yer değiştirmeye başlardı. Ama Milo hiçbir şeyden şikâyet etmezdi.
“Boş ver,” derdi. “Zaten sonra bir şekilde hallolur!”
Ama o sabah farklıydı.
Annesi, gülümseyerek başucuna geldi. “Günaydın Milo! Bugün büyük çilek günü. Babanla ben tarlaya gidiyoruz. Lütfen yuva temizliğini unutma. Oyuncaklarını topla, sofranı sil. Söz mü?”
Milo esneyerek başını salladı. “Tamam anne… sanırım…”
Annesi çıkınca, Milo doğruca oyun köşesine koştu.
“Oynamak şimdi çok daha eğlenceli!” dedi.
Legoları devirdi, peluş ayıları kütleden kule yaptı. Bir köşede patates cipsleri, diğerinde kurabiyeler. Kısacası: kaos!
Tam o sırada pencereye bir taş tıkladı.
Tik. Tak. Tik.
Milo pencereye koştu. Bahçede, en yakın arkadaşı Kirpi Lilo onu çağırıyordu.
“Elma toplama vakti! Haydi!”
Milo bir an annesinin sözlerini düşündü. Ama elma macerası kulağa daha cazip geliyordu.
“Biraz oynayıp dönerim,” dedi ve dışarı atladı.
İşte her şey o anda değişmeye başladı.
Bölüm 2: Ormanın Derinliklerinde Bir Işık
Milo ve Lilo, parlak otlar, şarkı söyleyen çiçekler arasından geçerek ilerledi. Ama bu sefer ormanda bir tuhaflık vardı. Her adımda, çimenler ışıldıyor, rüzgâr melodiler çalıyordu.
Birden gökyüzünden altın sarısı bir ışık indi. Çimenlerin ortasında belirdi: Işıklar içinde minik bir peri!
Zümrüt kanatları titriyordu, elinde ışıldayan bir değnek vardı.
“Benim adım Zizu, Görevler Kraliçesi!” dedi ince, cıvıldayan sesiyle.
Lilo gözlerini kırpıştırdı. “Gerçek misin sen?”
Zizu güldü. “Gerçekliğin tam kalbindeyim! Milo, seni çağırmaya geldim.”
Milo kafasını kaşıdı. “Beni mi?”
Zizu ciddileşti. “Evet. Bugün dört büyük sorumluluk görevin var. Tamamlayabilirsen, gerçek bir Sorumluluk Kahramanı olacaksın.”
Lilo atladı: “Hadi ama Milo, bu harika bir şey!”
Milo biraz duraksadı ama sonra gülümsedi. “Peki... deneyeyim!”
Zizu değneğini salladı. Gümüşten bir pusula Milo’nun boynuna takıldı. Pusulada yazıyordu:
“Küçük adımlar, büyük farklar yaratır.”
Bölüm 3: Görev 1 - Eşyalarını Topla, Kalbini Parlat
İlk görev, dev bir mantarın altındaydı. Oraya vardıklarında, her yerde dağınık oyuncaklar, giysiler, kitaplar ve kırılmış kalemler vardı.
Milo kıkırdadı. “Bu benim odam gibi!”
Zizu gülümsedi. “Bu dağınıklık senden ilham aldı. Görev: Her eşyayı doğru yere yerleştir. Her düzen, kalbini parlatacak.”
Milo burnunu kıvırdı. “Offf… çok sıkıcı.”
Lilo, sabırla eğildi. “Hadi, ben de yardım ederim. Birlikte eğlenceli olabilir.”
Milo homurdansa da başladı. Kitaplar rafa, legolar kutuya, ayıcıklar yuvaya…
Her şey yerli yerine oturdukça bir şey oldu: Milo’nun göğsündeki pusula ışıldamaya başladı. Kalbinde sıcak bir kıpırtı hissetti.
“Bu güzelmiş,” dedi şaşkınlıkla.
Zizu alkışladı. “İlk yıldız kazandı! Sıra ikinci görevde.”
Bölüm 4: Görev 2 - Sözünü Tut, Güven Kazan
İkinci görev için nehir kıyısına vardılar. Orada, ressam bir tilki çocuk Tito oturuyordu. Elinde fırça, renk renk boyalar vardı. Ama rüzgâr çizimlerini uçurmuştu.
“Bana yardım eder misiniz? Söz veriyor musunuz?” dedi Tito üzgün gözlerle.
Milo “Söz!” dedi neşeyle.
Ama tam işe koyulacakken bir kuş “Dondurma var!” diye bağırdı.
Milo heyecanla dönüp gitmek üzereyken, Zizu karşısına dikildi.
“Sözler köprüdür Milo. Eğer sözünü tutmazsan, güven yıkılır. Geri dönecek misin?”
Milo durdu. Tito’ya baktı. “Üzgünüm Tito. Yardım edeceğim.”
Ve birlikte, tüm resimleri topladılar. Tito mutlu oldu.
Pusula bir kez daha parladı. Milo’nun kalbine ikinci yıldız indi.
Bölüm 5: Görev 3 - Paylaşmak Kalbin Kapısını Açar
Üçüncü görev çiçekli tepenin üzerindeydi. Orada, minik bir sincap Nala kurabiyelerinin üstüne yatmıştı.
“Hepsi benim!” diyordu. Kimseyle paylaşmıyor, arkadaşları uzak duruyordu.
Zizu fısıldadı: “Paylaşmak seni eksiltmez, büyütür.”
Milo kendi elmalarını Nala’ya uzattı. Lilo suyunu paylaştı.
Nala önce şaşırdı. Sonra kıkırdadı. “Pekiii… Ben de verebilirim biraz.”
Bir mucize oldu: Kurabiyeler çoğaldı. Şarkılar başladı. Herkes bir şey paylaştı.
Üçüncü yıldız Milo’nun kalbine indi. Artık kalbi çok daha sıcak, çok daha güçlüydü.
Bölüm 6: Görev 4 - Doğayı Koru, Geleceği Koru
Son görev göl kıyısındaydı. Ama göl kirliydi. Çöpler suya yayılmış, balıklar üzgündü.
Milo şaşırdı. “Bu korkunç!”
Zizu üzgünce baktı. “Bunu insanların sorumsuzluğu yaptı. Ama şimdi onu koruyabiliriz.”
Milo eldiven taktı. Lilo torbaları açtı. Beraber gölü temizlediler. Çöpler ayrıldı, geri dönüşüme gönderildi.
Su yeniden berraklaştı. Balıklar oynamaya, kuşlar dans etmeye başladı.
Dördüncü yıldız Milo’nun kalbine indi. Pusula artık altın gibi parlıyordu.
Bölüm 7: Eve Dönüş ve Kalpten Gelen Mektup
Görevler tamamlanınca Zizu geldi. “Milo, artık bir Sorumluluk Kahramanısın. Küçük adımların, büyük farklar yarattı.”
Milo gülümsedi. “Annemin söylediğini şimdi anlıyorum.”
Eve döndüğünde annesi şaşkındı. Oyuncaklar yerli yerinde, masa silinmişti.
“Milo… bunları sen mi yaptın?” dedi gözleri dolarak.
“Evet anne. Çünkü artık büyüdüm!”
O gece, Milo yastığının altında bir mektup buldu:
Sevgili Milo,
Sen artık bir sorumluluk kahramanısın.
Unutma: Paylaşmak seni büyütür, sözünü tutmak güven kazandırır, doğayı korumak gelecektir.
Ve her düzenli adım, kalbini parlatır.Sevgiyle,
Görevler Kraliçesi Zizu
Yorumlar
Yorum Gönder