Karga ile Tilki

Bay karga konmuş bir dala, koca bir peynir ağzında. Tilki kokuyu almış gelmiş, bilirsiniz kurnaz olur
tilkiler, kargayı nasıl tuzağa düşüreceğinin hesabını yapıvermiş.

-Günaydın sayın karga, bu ne güzellik demiş; Bu ne güzellik böyle , inanın bakmaya doyamıyorum size. Şu pırıl pırıl tüylerinizin, renginize. Ne yalan söyleyeyim, bu ormanda bir güzel daha yoktur üstünüze.

Kara karga havalara girmiş, bir görseniz. Ne yapacağını şaşırmış sanki, sağa sola kıvırmış boynunu, poz vermiş fotoğraf çektirir gibi… Tilki onun havalara girdiğini görünce, daha bir coşmuş sanki. Sıradaki palavralarını söylemeye başlamış.

- Bunca güzelliğe, sesiniz nasıldır acaba diye merak ediyor insan. Acaba sesinizi duyabilir miyim sayın karga ?

Şuna bir gak diyeyim de ses görsün demiş; gak der demez peyniri ağzından düşürüvermiş. Tilki kapmış peyniri, yer dururmuş bir köşede, kara karga gözyaşı dökmüş peyniri için. Tilki giderken dönmüş kara kargaya son sözünü söylemiş o anda.

-Kara bayım, demiş kargaya; şu sözümü . hiç unutma, kaptırdığın peynire değer: Her dalkavuk çıkarı için över,yüzüne güler, peynirini yer. Karganın aklı başına gelmiş ya iş işten geçtikten sonra.

Yorumlar